Tuesday, April 21, 2009

Her gün bir avuç TV iyi gelir!

Ahahaha, başlığa bakıp da eğer ki, "TV seyredenlerin azması" konulu bir yazı gelecek sandınızsa hemencecikten hayallerinizi yıkmak isterim. Zira değil, o bağlamda TV afrodizyak değil, olsa olsa notenkyudizyak olur. Hangi çift TV seyredip gaza gelmiş ki şu hayatta şaşarım. TV dediğin seni sıfır beyin ve vücüt aktivitisine bağlayan bi cihaz neticesinde.



Hem gaza gelecek olsalar da seçenek ne? Taamen atıyorum, hiç öpüşmeyen ve süreli melul melul bakışan Türk dizisi aşıkları mı, yemekteyiz'deki sekşuil ve sekşuil olmayan gerginlikler mi, var mısın yok musun'daki kutu açmalar mı? Düşündüm de komik aslında: "Ay ay ay kutu açıyo. Mavi çıktı. Benim de kutumu açsana Necdettt!"

Hahay kendi kendine eğlen kampanyam çerçevesinde kendi kendime eğlendim, evet.

Neyse, ben konuya döneyim, ya da daha doğrusu konuya bi geleyim. Deminden beri etrafında dönüp dönüp dağılıyorum ki bunu şu anda bile yapıyorum bence. Sus kızım kereviz, konuya gel. Geldim anne. Kendi kendime kişilik bölünmesi yaşadım bak. Kiminle yaşıycaktım ki kişilik bölünmesini zaten? Kendi kişiliğimle fıratın kişiliğini bölmem saçma olurdu. Ay suuus! Tamam. Bak gene...

Neyse efendicaazıma ne söyliim, şindi TV afrodizyak diyorum ama aslında kastettiğim obje olarak TV değil tabii. "ooo bebeğim, LCD'ye bak, şok seksiiii! En iyisi sevişelim" değil yani durum. Kastettiğim ve ısrarla varamadığım nokta, TV'da yer almanın insanlar üzerindeki afrodizyak etkisi.

Yani taamen atıyorum, 10 üzerinden 5 buçuk hadi bilemedin 6'lık bi kızımız olsun, bu kızımız gerçek hayatta uyuz erkekler tarafından "emeeen, 6 o ya geç, bak burda 6.25'lik var" diye geçiştirilecek, hakkı yenecektir. Oysa 6 da çok fena diildir, çirkin sayılmazsınızdır. Ama işte bu kızımızı TV'ye çıkarıp (sinema da olur illa TV demeyelim), zorttirik bir dizide oynatırsak, o 6,25'e tav olan adamlar bu kıza methiyeler düzmeye başlayacak, mutlaka beğenilecek, aşık olunacak bir yanını bulacaklardır. Güzel değilse farklı çekicilik, o değilse şirinlik, o değilse masumiyet, o değilse komşunun kızılık. Ulen hıyar, ne bakmadın o zaman bu kıza, bu kız senin komşunun kızıyken gerçekten?

Yok mu örnek etrafında fırat mesela sorarım sana! Vaaar... Tv'de bi dolu vasat insan, normalde dönüp bakmazsın bile belki,sokakta ondan yakışıklısı, güzeli gırla ama TV'de ya fanlar seksapelden ölücek. E, bu afrodizyak etki değil de ney?

Hayır yani, illa isim istiyosan onu da veririm bak. Al sana Tara Reid. Ne şimdi bu kız? Güzel mi? İyyy.... Veyahuuuut, al sana Gerard Depardieu. Tamam süper şahane bi oyuncu da allaaşkına yakışıklı diye gelmesin kimse bana. Ama geliyolar, gelen oldu yani. Hee daha sayarım ama saymak istemiyo canım. Türklerden de var misal, ama saymıcam adlarını, ne cevap hakkı doğurcam onlara be. Ama var. Sizi temin ederim firat, var!



Yani demem odur ki, evde kaldıysanız üzülmeyin. Çöpçatanlarla uğraşcağınıza, bir gidin bir şekil TV'ye çıkmaya bakın. Bi kapağı attıktan sonra sizi de seksi bulanlar, sizinle evlenmek isteyenler, size aşık olanlar çıkacaktır. Zira Tv'nin değil ama TV'de görünmenin bir afrodizyak etkisi mutlaka vardır.

Böyle yani. Böyle düşünüyorum ben. Taamen de atıyorum tabii.