Tuesday, January 6, 2009

Feysbuk sorunsalı veya kişinin status durumları

"Thomas Khomas is çok kötü"
6 Comment:
'A neyin var canım?' (Daha önce ne bir mesaj atardı bu, ne de herhangi bir telefon muhabbbeti)
'Geçmiş olsun, hastamısın yoksa?' (Hem soru ekini ayırmıyor, hem de ne olduğu hakkında düz bir mantık yürütmüş kendileri.)
'Kuşum nooldooo?' (Hah, en hazetmediğim yorumlardan biri. Bunlardan genelde uzak durmalı!)

Neyse bu 3 yorumda keselim, yoksa yavaştan sinir katsayım tavan yapacak. Böyle bir başlangıç yapmamın sebeplerini biliyorsun tabii ki Deniz'ciğim. Feysbukk geldi geleli ortaya çıkan bu yapay, ne idügü belirsiz insaniyet belirtileri veya arkadaş canlısı, hafif kedi misali yavşama örnekleri yüzünden son zamanlarda pek bir tiksinir oldum feysbuktan. Yani taamen atıyorum, feysbuktan çıktım diyelim, acaba hayatımdan ne eksilir? Cevabı da hazır aslında, hiçbir şey.
Yani yine taamen atıcam, hayatımdan blogum çıksa, elmamaltımşiftimi kapatıp gitsem inan çok üzülürüm. Ama bu feysbuk öyle mi? Çıkar hayatından bakalım neler olacak?
O zaman şöyle yapalım ve feysbuktan tamamen gittikten sonrak neler olur ona bakalım bi.

Ama öncesinde şunları söylemek istiyorum çünkü bu kadar büyük bir değişimin nedenlerini irdelememiz lazım.
Vaktinde, henüz internete yeni başlamışken, mirc, icq gibi programlar vardı hatırlarsan. Oralarda bambaşka nicklerle, kendimden umulmayacak cümlelerle insanlarla konuşur, onları her daim tavlardım. Yani taamen atıyorum, eğer kendi isimle chat yapıyor olsaydım inan bu kadar ilgi çekeceğimi sanmıyorum. Velev ki bir gün yaptım bile. Ama etkisi sıfır olduğundan hemen diğer muhteşem, içinde entelektüel parçacıklar barındıran nicklerimle ortalığı kasıp kavurmaya başladım. Hatta insanlarla falan da tanıştım bayağı, ama sonra ne olduysa bir daha görüşmedik. Dediğin gibi sanal alem yalan alemmiş. Gerçekte görüştüklerimin şu an isimlerini sorsan inan bi şey hatırlamam.

Neyse, sadede gelicek olursak eğer, vakti zamanında insanların tüm kimliklerini saklayıp, kendileri hakkında özel bir şeyler söylemeyip, tamamen farklı davrandığı beş yıl öncesinden günümüze olan bu değişikliği anlamlandıramıyorum. Yani taamen atıyorum, feysbukta insanlar ya tuvalette sçarkenki fotoğraflarını da koymaya başlasalar nolcak o zaman? Tamam sonuçta bana giren çıkan yok, benimkisi sadece merak. Yani yaşantılarının her türlü anlarını, dakikalarını, özel olan ne varsa (evlilik fotoları, doğumgünü, eğlenceler, çocuklarının fotoğrafarı vs.) koyan bu insanlar özel hayatlarını bu kadar ifşa etmeye ne zaman karar verdi?

Sırf bu değil tabii ki;
Hiç görüşmediğin, görmediğin, seni aramayan insanları düşün bir de. Yani bir fotoğraf koyuyorsun ve akabinde bu insanlardan yorumlar gelmeye başlıyor. 'Ay çok tatlısın' 'Şeker görüşelim ya, hiç aramoosun!", "A burası hani zobarak yaptığımız yer diil mi?" vs vs. Feysbuk sosyalliği de nereye kadar kardeşim?? Sen beni hiç arama sorma, sonra herkesin gördüğü fotoğraflara yorum yaz ki insanlar onunla arkadaş olduğunu anlasın. Valla taamen atıyorum, deseler 'olm alem göt olmuş" diye inanmazdım, ama gerçekten de sanal alem bi'garip alem olmuş.

Peki şuna ne dersin Denizcim? Senin ne bok yediğini görmek için senin arkadaşlarını ekleyenler vardır muhakkak. Öyle değil mi? Valla benim vardı öyle bildiğim kadarıyla. Benim arkadaşımı ekleyip, neler yaptığımı görmek için ekleyenlerden tut, listemdeki kızların fotolarını görmek için cebelleşenlere kadar bir dolu mal var etrafta. Neyse ki bunlara izin vermemek için gerekli önlemleri aldım ki, millet kişisel mastürbasyonunu yaapamıyor böylelikle.
Bir de kişinin o hangi ruh halini gösteren 'status' mesajları! Valla kusura bakma Denizcim ama gerçekten en kıl olduğum mesajlardır bunlar. Bunlar arada İngilizce olur ki tadından yenmez.

Bir de tabii ki, gerçek hayatta yüzüne söyleyemediklerini mesaj yoluyla söyleyenler vardır. Yani sonuçta karşılıkla konuşunca sana söylemediklerini (çünkü götü yemez) mesaj yoluyla anlatmaya çalışanlar. Eskiden mail vardı şimdi feysbuk. Daha pratik çünkü. Bir de hiçbir şey söylemeden seni bloklayanlar. Bunlar tam bir psikopattır bence. Blokladın da noldu tarraamm? demek geliyor insanın içinden. Sonuçta ben seni gerçek alemde görmeyecek miyim? Görcem. Ee o zaman?
Ha bak aklıma geldi şimdi. Geçen seneydi, eski arkadaşlarımdan biri, (sonra kötü mü ne olmuştuk bununla eften püften sebep yüzünden) kavfa ettikten sonra beni blokladı tabi hemen:) Sonra status mesajı yazmış 'fırat diye bir arkadaşım yok benim bla bla' diye. İnsan sormadan edemiyor: Biz senle sanal arkadaş mıyız kardeşim?? Adam gibi çıkıp karşıma konuşsana!

Velhasıl kelam, feysbuk gibi yerleri pek kaale almamak lazım. Yani taamen atıyorum, feysbuk kapansa, işte erişim yasaklansa falan inan ne kampanya yaparım ne bi şi. Çünkü tamamen gereksiz, insana fotoğraf albümü bakma alışkanlığı kazandırmak dışında bi şey vermeyen saçmasapan bir site.

Peki niye mi hala ordayım? Ne bilim? Alışkanlık işte. Sigara içmek gibi bir şey. Mouse tiryakiliği sadece.

2 comments:

Kasım Zorlu said...

Firatcim daha bu başlangıç desem nasıl olur ?
sen bu yazıyı yazdığında facebook dünyada henüz 5. yaşını doldurmamıştı ve güzide ülkemizden de 7 milyon kayıtlı üyesi ve 5 milyona yakın aktif üyesi. Şu anda kayıtlı üye sayısı 10 milyana yaklaşıyor ve dünyada da 250 milyon facebook üyesi olacak çok yakın zamanda. Facebook'ta THE "DAY WITHOUT FACEBOOK" diye bir event var. Amacı insanları topluca 24 saatliğine facebooktan uzak tutmak. Şimdi sesli düşünüyorum Türklüğümüzle çok övünür ve bununla ilgili gruplar kurarız ya!!!
Tamamen atıyorum bütün türkler olarak facebooka bir günlüğüne girmesek ne olurdu acaba ?

Anonymous said...

FACEBOOK A ÜYE OLMADIM.OLMAYANLARI DA ÇOK SEVİYORUM:)