Monday, December 15, 2008

life is a bitch

tanri bizle dalga geciyor olmali kesinlikle. cunku hayat dedigimiz nane koskoca bir ironi... devil's advocat filminden alintilayim hemen:

"Let me give you a little inside information about God. God likes to watch. He's a prankster. Think about it. He gives man instincts. He gives you this extraordinary gift, and then what does He do, I swear for His own amusement, his own private, cosmic gag reel, He sets the rules in opposition. It's the goof of all time. Look but don't touch. Touch, but don't taste. Taste, don't swallow. Ahaha. And while you're jumpin' from one foot to the next, what is he doing? He's laughin' "

aynen de katiliyorum iste. bi oyle bi boyle, hepimiz deliye donduk yahu.

nerden mi aklima geldi firatciim? surdan ki, hepimiz biliyoruz, sabah 9 aksam 6, haftanin 5 gunu calismak boktan bi sey. ama para lazim. dolayisiyla nedir, para vardir, zaman yoktur. zamanin ise ne zaman vardir? gencken, paran yokken, annen babana bagliyken. ha bi de ne zaman vardir? yaslaninca, yani enerjin yokken. meshur fikradaki turk cehennemi iste, bok bulunur kasik bulunmaz, kasik bulunur bok bulunmaz.

nedir bu cektigimiz yahu?

taamen atiyorum bak, mesela sims oyununa. hayat similasyonu di mi o? o yuzden o oyunda da ayni boktanlik fazlasiyla mevcut. sim'in sosyallesmek ister, sosyallestirirsin, enerjisi biter, ise gidemez, isten atilir. ise gitse, yorgun argin gelir, woohoo yapamaz. cocuk yapsa, cocuga bakmaktan baska bi bok yiyemez. is icin bi seyler ogrenmesi gerekir ama o zaman da canı sıkılır. ve boyle boyle gider.

peki de insan zaten hayati boyle yasiyorken, neden bir de bunun oyununu oynamak ister? bilemedim, gercek hayatta yapamadiklarini yapmak icin mi acebag? taamen atiyorum mesela, gercek hayatta kimsenin ayni anda 25 sevgilisi olamaz bence. fiziksel olarak mumkun olsa, pratik olarak mumkun degil. kesin yakalanirsin. hayir bi de dedik ya hayat bir ironi diye, garip bi yerde, garip bi sekilde mutlaka karsilasirsin. oysa sims'te oyle mi? en kotu ihtimal yakalaninca, bi tokat yiyon, sonra iki florte tekrar sevgili olabiliyon. gercek hayatta sevgilini 25 kisiyle aldatiyo olsan, isin biraz zor olur bence. ay dusundum de cok da komik olur aslinda. ahahaha. en azindan itiraf anini seyretmek isterdim.

ayrica mesela, surdan da anlayabiliriz hayatin ne boktan bir saka oldugunu. biz lisedeyken erkek milleti olgun kadin fantazisindeydi, liseli kiz etegi kimsenin umrunda diildi. sonra biz buyuduk, olgun kadin olduk, bu sefer de liseli kiz fantazisi cikti basimiza. hay nunakoyyim, yasitlarimiz bizden ne zaman hoslanabilecek yahu!

sonra... dunyayi gezmek istersin, bi orda bi burda yasamak istersin. ama bunu yaparsan, kimseye baglanamazsin. e bi yandan da insansin, sevmek sevilmek istersin, yeni arkadaslar edinmek, yeni insanlar tanimak istersin. ama iste yeni insanlar sevdikce, gitmesi de zorlasir. mutluluk ozgurlukse senin icin, ancak absolut yalnizlikla tamamen ozgur olabilecegini, ama o zaman da mutlu olamayacagini kanirta kanirta kavrarsin.

sevgilim olsun dersin, hayati paylasayim... olur, bekar olsam, istedigim gibi yasasam dersin (bkz. issiz adam). mal canin yongasidir dersin, sonra mala gelecegine cana gelsin dersin. insanlara hic guvenmemeye karar verirsin, sonra bi kazik yiyince saskinliktan ölürsün. daha gencim, bunu sonra yapayim dersin, sonra bi bakarsin 30 yasina gelmissin. o sonra'lari kacirmissin.

sanirim hayat hakkindaki tum kliseler dogru....

life is a bitch. kesinlikle.

life is what happens to you when you're busy making other plans. aynen de öyle.

ve evet, hafiften depresifim bu aralar.

No comments: